ÖSYM'NİN EN ÇOK SORDUĞU DEYİMLER
SINAVLARDA ÇIKAN DEYİMLER VE ANLAMLARI
Açgözlülük etmek: Bir
şeye karşı aşırı istekli doyumsuz olmak.
Aba altından değnek
göstermek: Bir yandan sessiz, sakin gözükürken diğer yandan karşısındaki kişiye
gizliden gizliye göz dağı vermek ve üstü kapalı sözlerle onu korkutarak
tehdit etmek
Acem kılıcı gibi olmak: Birbirine karşıt iki tarafta onların yanında
olduğunu onları desteklediğini gösterip ikili oynamak
Açık kapı bırakmak: Bir
sorunu görüşürken kestirip atamadan ileride üzerinde anlaşmaya varılabileceği
ihtimali bırakmak
Ağzında bakla ıslanmamak: Kendisine söylenen bir sırrı hiç kimseye söylememesi tembihlenmesine
rağmen başkalarına söylemek kısaca sır tutamamak
Başından savmak: Bir
istekte bulunanı sözde bir sebeple uzaklaştırmak.
Beyninde şimşek çakmak: *Çok
üzülmek. *Zihninde aniden bir düşünce doğmak.
Burnundan fitil fitil getirmek: Elde
ettiği güzel şey, sonradan gelen sonradan gelen üzüntüler üzerine kendine zehir
olmak.
Bal dök yala: Bir yeri tertemiz
yapmak o kadar temiz olmuş ki istersen bal dök yala hiçbir kir göremezsin
anlamında kullanılır genelde ev temizliklerinde kullanılır. Öyle bir temizlik
yaptım ki bal dök yala…
Baş ütülemek: Çok fazla konuşarak karşındaki kişiyi rahatsız etmek
Başının çaresine bakmak: Kendisine hiç kimsenin yardım etmeyeceğini anlayınca, bulunduğu çaresizlikten kurtulmanın yolunu tek başına bulmak.
Can kulağı ile dinlemek: Dikkatli bir şekilde anlatılan konuya kendini vererek büyük bir dikkatle dinlemek.
Can elinden vurmak: Bir kişiye en hassas olduğu noktadan saldırmak canını yakmak
Çalmadan Oynamak: Çok neşeli olmak, o kadar neşeli ki neşesini yaptığı hareketlerle belli etmek anlamında kullanılır.
Çam devirmek: Farkında olmadan bir kişinin canını yakan sözleş söylemek
Damarına Basmak: Bir kişinin en zayıf noktasına dokunup onu sinirlendirmek.
Damdan düşer gibi:
Birdenbire yersiz olmak.
Dil dökmek:
Kandırmak inandırmak için tatlı sözler söylemek.
Dilden dile dolaşmak: Çok
konuşulmak, uzun süre bahsedilmek.
Dile düşmek:
Hakkında dedikodu yapılmak.
Dile gelmek:
Konuşma yeteneği olmayan varlığın konuşur olması.
Dili olsa da söylese: Cansız
nesne konuşabilse bazı olaylara tanıklık eder.
Dili uzun:
İncitici konuşan, küstah, saygısız.
Dilinden kurtulamamak:
Sürekli olarak birisinin sitem, eleştiri, sataşmasına uğramak.
Dile dolamak: Aynı
şeyi durmadan her yerde tekrarlamak.
Dilini tutamamak: Sonunu
düşünmeden gelişigüzel konuşmak.
Dilini yutmak: Sevinç
korku heyecan sebebiyle konuşamaz olmak.
Dilinin altında bir şey olmak:
Sözlerden
açıkça söylenmeyen bir şeyin anlaşılması.
Dilinin ucuna gelmek: Söyleyecek
duruma gelmek.
Dize gelmek: Güçlünün
buyruğunu kabul etme durumuna gelmek
Dizgini ele almak: İşi
kendisinin yönetmeye başlaması
Dizinin bağı çözülmek:
Korkudan ayakta durma gücü kalmamak
Donup kalmak: Donakalmak.
El Etek Çekmek: Belli bir işi
yapmaktan vazgeçmek artık o işle ilgili uğraş vermemek.
Eli kolu bağlı olmak: Bir
engel dolayısıyla bir iş yapamaz hale gelmek.
Elden düşme: Satışı
yapılan yerden değil, ikinci elinden alınan mal
Foyası meydana çıkmak: Bir
olay dolayısıyla bir kimsenin kötü niteliğinin ortaya çıkması
Gece silahlı gündüz külahlı: Hiç kimseye belli
etmeden iyi görünüp aslında kötü işler yapan kişiler için kullanılır.
Gönül almak: Sevindirmek.
Gönül yarası: Bir
kimseyi bir kimseyi derin üzüntüde bırakan acı.
Gözleri parlamak: Gözlerinde
sevinç ve istek belirmek.
Gözlerine inanamamak: Hiç
beklenmeyen bir şeyin görülmesi karşısında şaşırmak.
Gözüne girmek:
Birinin sevgi ve ilgisini kazanmak.
Hop oturup hop kalkmak: *Öfkesinden
yerinde duramaz halde olmak *çok heyecanlı olmak
İçi cız etmek:
Ansızın içi sızlamak.
İpe un sermek: işi
yapmamak için bahaneler ileri sürmek, engeller göstermek
Kapı duvar: Çalındığında
açılmayan kapı, ses çıkmayan ev.
Kapı komşusu yapmak: Bir
yere sık gidip gelmek.
Kapıya dayanmak: Gelip
çatmak
Kanı donmak: Çok
şaşırmak, donakalmak
Kökünü kurutmak: Bir
daha ortaya çıkmayacak biçimde yok etmek.
Köşe bucak kaçmak: Kimseye
görünmek istememek.
Küplere binmek: Çok
öfkelenmek.
Medet ummak: Yardım
beklemek.
Nam salmak: Ününü
her yere yaymak.
Saman alevi gibi parlamak: Saman alevinin
birden yanıp kül olması gibi aniden kızıp, köpürmek ve çok kısa sürede siniri
geçen kişiler için kullanılır.
Şom ağızlı: Olayları her zaman kötüye yoran ve her bir olayı felaket haberleri
gibi anlatan kişiler için kullanır. Bu kişinin kötüye yorduğu şeyler genelde
gerçekleşir.
Tevarüs etmek: *Malın
mirasın birinden kalması *Kalıtım yoluyla birinden-ötekine geçmek
Vakit öldürmek: Zamanı
gereksiz işlerle iş yapmadan geçirmek.
Yarasını sarmak: Birinin
zorunlu ihtiyacını karşılamak.
Yola düşmek: Yola
çıkmak, yol almaya başlamak.
Yüreğe işlemek: Çok
derin acı uyandırmak.
Yüzünden kan damlamak: Çok sağlıklı
olduğu yüzünden anlaşılmak.
6 Yorumlar
Harika
YanıtlaSilEvet çok güzel
Silçok teşekkürler :)
YanıtlaSilallah razı olsun be abla thank you baby dfghjkh
SilSAG OLUN <3
YanıtlaSilevet
YanıtlaSilBana sormak istediğiniz bir şey var mı?