|
ÖSYM'nin Paragraflarında Sık Kullandığı Kelimeler
Paragraf sorularında sıkça kullanılan kavramları ve anlamlarını sizin için düzenlemek istedim. Anlamına takıldığınız kelimeler yüzünden çözemediğiniz ya da gereğinden fazla zaman harcadığınız sorularda size kolaylık sağlayacağından eminim. Sözcükte anlam , cümlede anlam , paragrafta anlam sorularından derlenmiş bu kavramlara kısaca ( Nejla'ca 👩🏫) paragraf sözlüğü diyorum. PARAGRAF SÖZLÜĞÜAnaç: verimli Adaptasyon: Uyum sağlama Adapte: Uyarlanmış Ağdalı: Anlaşılması güç, karmaşık Ahenk: Uyum, düzen Akıcılık: Sürükleyici olma, okuyanı
sıkmama Aktüel: Güncel, edimsel Alafranga: Batı tarzında, Türk geleneklerine
uygun olmayan Anlatı: Hikâye etme Basmakalıp: Özgünlüğü olmayan, değişiklik
göstermeyen, bilineni tekrarlayan, harcıâlem, klişe. Bağdaşmak: Uyuşmak Banal: Bayağı, sıradan Betik: Yazılı olan her şey.( kitap,
mektup…) Biçem: Üslup, tarz, anlatım biçimi Bilinç Akışı: Kahramanın düşüncelerinin art arda
ve düzensiz bir biçimde verildiği teknik. Bulgu: Araştırma verilerinin
çözümlenmesinden çıkarılan bilimsel sonuç, netice. Burjuva: İmtiyazlı, seçkin, soylu Çekingen: Ürkek –Utangaç Çekimser: Kararsız- eğilim göstermekten
kaçınan Çağrışım: Hatırlatma Dağarcık: Bellek. Yaşananları, öğrenilen
konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü.
Bilgi. Dikte etmek: 1.yazdırmak için söylemek,
söyleyerek yazdırmak. 2.(birine) isteklerini zorla kabul ettirmek. Dinleti: Sanat eserlerini bir topluluğa
çalma veya söyleme, konser Dingin: Durgun, hareketsiz, sakin, statik. Diyalog :
Karşılıklı konuşma Doğaçlama: Hiç hazırlanmadan, birdenbire ve içine doğduğu gibi söyleme biçimi. (Geleneksel tiyatroda tuluat denir.) Dejenere: yozlaşmış aslını koruyamamış Duruluk: Gereksiz sözcüklere yer vermeme.
En kısa yoldan aktarma. Empoze: Zorla kabul ettirmek
Etik: Ahlaki Evrensel: Bütün insanlığı ilgilendiren, âlemşümul, cihanşümul, üniversal. (Masal evrensel, destan ulusal gibi) Ego: Ben Edimsel: Hareketli, fiili Eğreti: Geçici, sınırlı Erek: Amaç, maksat Fenomen: Olay, olgu Fonetik: Ses bilgisi Geriye Dönüş: Yazarın, anlattıklarının şimdiki
zamanından ayrılarak geçmişe gitmesi. Güdüm :
Yönetme işi, idare. 2. Bilişimde, bir olaylar dizisini, bir süreci veya bir
aracı yöneltme ve düzenlemeyle ilgili işlevlerin bütünü İkilem: Çatışma,
iki durumdan birini seçme zorunluluğu İma: Dolaylı, üstü kapalı anlatma İndirgeme: Bir işi daha kolay kısa ve
yalın hale getirme İvedi: Acele İlinti: ilgi, ilişki Kalıcılık: Dün, Bugün ve Yarında
değerini korumak Kelli – Felli: Kılığı kıyafeti düzgün
olgun ve gösterişli kimse Kanıksamak: Tekrar eden bir olaya
alışmak
Lirik: Çok etkili, coşkun, genellikle
kişisel duyguları dile getiren. Metinler Arasılık: Bir yazarın, başka bir yazarın metninden aldığı parçaları kendi metninin içinde eriterek yeniden yazması. Nükte: İnce anlamlı, düşündürücü ve
şakalı söz, espri
Özgü: Birine veya bir şeye ait olan. |
Özgünlük: Başkasına benzememe, ayırt edilebilme. Özlülük: Az sözle, çok şey anlatma.
Özümlemek: Herhangi bir şeyi öz malı durumuna getirmek, benliğine Payanda: Dayanak Polemik: Ağız kavgası, sert tartışma
Realite: Gerçek. Salt: Yalnız, tek Simge: Sembol Sağduyu: Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği, aklıselim, Süreğen: Ne zaman sona ereceği belli olmaksızın sürüp giden. Şematik: Bir edebiyat eserinin, bir tasarının planı, biçimi.
Tekdüzelik: Tekdüze olma durumu, yeknesaklık,
biteviyelik, monotonluk. Yadsımak: İnkâr etmek, yabancı kalmak Yazınsal yaratı: Edebi eser Zanaat: El ustalığı isteyen işler. |
4 Yorumlar
Teşekkürler
YanıtlaSilAşırı kısa ve eksik kavramlar var
YanıtlaSilKesinlikle
SilYani eksik
YanıtlaSilBana sormak istediğiniz bir şey var mı?